Denizli’den kızım (gelinim Burçin) bizleri ziyarete geldi. Kızım yaprak sarmasını çok sever, sararak ona sürpriz yaptım. Kaç aydır onları uzakta olduğu için göremiyoruz, Allah’tan telefonlar var da biraz hasret gideriyoruz. Bir dahaki sefere oğlum da gelir inşallah, hep beraber hasret gideririz. Muratçığım seni masada hep andık, kulakların çınlamıştır mutlaka.
Sarmanın yanında menümüzde dünürümden tarifini aldığım börülceli, kurutulmuş biberli tarhana çorbası vardı. Çorbanın resmini çekmeyi unuttuk, bir dahaki sefere inşallah yaptığım zaman yazarım.
Karadeniz deyince ilk aklıma gelen şeyler karalahana, hamsi ve mısır ekmeği. Rahmetli babaannemin sacın üzerinde pişirdiği yonca şeklindeki mısır ekmeği ve parça etle, mısır yarmasıyla yaptığı sarmanın tadı hala damağımdan gitmiyor. Kendim aynı şekilde uygulasam da, o çocukluğumdaki tadı alamıyorum nedense. Babaannemin ruhu şad olsun, yeri mekanı cennet olsun inşallah.
Dolmaların her çeşidini severek yaparım. Bu seferki sizlerle paylaşmak istediğim karışık pazı sarma ve kabak dolması. Oldukça lezzetli, tavsiye ederim. Zor diyorsanız akşamdan kabakları yaprakları hazırlayıp ertesi günü yaparsanız daha az zamanınızı alır ve çabuk olur. İnşallah nasip olursa daha ilerki zamanlarda lahana ve yaprak sarmasını da yaptıkça paylaşırım sizlerle.