Merhabalar bebekler katagorisini uzun süredir ihmal ettik sanırım.Benim bal torunuma bir çok çeşit çorba pişiriyoruz fakat öteki yemekleri çekmekten sıra gelipte yaptığımız çorbalar tüketilmeden çekmeye fırsat bulamıyordum.Bu sefer azmettim bu katagorinin ihmal ettiğimizi düşündüğümden önce hazırlarken fotorafladım .Sonra piştikten sonra çorba tükenmeden fotarafını çektim ve yazmaya koyuldum sıra geldi sizlerle paylaşmaya.Bizim bal kuzu bir yaşını geçti ama etin kendisini yediremiyoruz ağzına et gelince öğürüyor aslında etin kendisini veya köfte olarak yemesi lazım uzmanlar etin kendisini yemesini öneriyorlar köfteyide denedik onuda tadını tanımadığı için ilk seferinde yedi sonra bidaha yediremedik biz ısrar etmiyoruz nasıl olsa zamanı gelince alışacak.Yediği gibi yedirmeye çalışıyoruz .Belki biraz daha büyüyünce yer.Eti yemediği için kıyma olara katıyoruz bazende parça et olarak katıyoruz o zaman sadece suyundan faydalanmış oluyor. Genelde kıyma olarak ekliyoruz çorbalarına içinde böylece anlamıyor et olduğunu midesi bulanmadan yutuyor.Kuzu eti kullanıyoruz kıyma olarak çektirerek.Kızım kuzu eti veya kıymasını pişiriyoruz bebekler için daha sağlıklı diye bilmiyorum ne kadar doğru kızım öyle söylüyor bende pişiriyorum.Ben çocuklarım büyürken kızım da sorun yaşamadım herşeyi severk yiyordu .Oğlum çorbanın dışında pek birşey yemiyordu.Bizde zaman zaman yemiyor diye zorluyorduk hata yapmışız bunu zamanla öğredim.Çünkü şimdi her şeyi yiyor zorlamamak gerekiyormuş.Şimdi torunumda aynı hatayı yapmamaya gayret ediyoruz.
Patates Kavurması
Merhabalar patatesin türk mutfağında önemini hepimiz biliriz evlerimizde mutlaka patates, soğan, sarımsak bulunur.Bügün bende yemek yapmak canım istemediğinden patates kavurması hazırladım.Hem pratik hemde çabucacık olan türk hanımların imdadına yetişecek türden yemek .Ben sade mantarlı kavurdum.Ama etlede veya tavuklada kavrulabilir pilavın veya makarnanın yanında sunulabilir.Belkide çoğumuzun bildiği bir kavurma.Bilmeyenlere altarnatif olur siteye yazıp paylaşmak istedim.Çocukken annemin yaptığı şekilde pişirdim .Annem sade yapar karabiber eklerdi.Baharatını artırarak mantar ekledim ve sarımsak kattım.Üzerine salçalı baharatlı sos döktüm dahada lezzetlendi.Yoğurtsuz yumurta kırılarak sabah kahvaltısındada lezzetli olur.Çayın yanında güzel gider.
Ev Yapımı Beyti Kebabı
Merhabalar, bu seferki maceramız sitemizin okuyucusu Sultan Ceylan Hanımın önerisiyle başladı. Kendisi evde beyti kebabı yaptığını, çok güzel olduğunu yazmıştı. Benim de yapmamı önerdi. Ben de haftasonu kebabı yapmaya karar verdim. Lokantalarda yediğimiz kebabın köftesi ızgarada hazırlanır, lavaş ekmeğine sarılır üstüne tereyağlı salça sosu dökülür. Patates kızartması ve yoğurtla servis yapılır. Ben de aşağı yukarı hakiki kebabı pişirmeye çalıştım. Hamurunu pide hamuru hazırladığım gibi hazırladım, tarifte göreceğiniz gibi sardım, hamuru kesip pişirdim. Sultan hanım iyiki de önermiş biz de çok beğendik. Evde kızartma yasağı koyan ben lokantadaki tariflere uysun diye patatesleri kızarttım kendi yasağımı kendim çiğnedim. Ama uğraştığıma değdi güzel bir yemek çıktı ortaya. Damadım da patates kızartmasını özlemiş, istiyordu, onun da gönlü olmuş oldu böylece. Pişirmek isteyenlere işte tarif.
Sütlaç
Merhabalar. Damadım internette bir sütçüyle ilgili yazı görünce kızımı e-posta ile durumdan haberdar etmiş. Kızım da yazıyı okuyup, diğer sitelerde yazanları da bulunca bu fırsatı kaçırır mı, anne sütçü buldum diyerek bana heyecanla söyledi. Sütçüye heyecanını anlatan güzel bir e-posta yollayıp sütü ısmarladı. Ertesi günü sütçü kapımızda sevinçle sütü aldık. Aldık almasına da kızım ısmarlarken mandıra sütü buldum diye on kilo ısmarlamış. Haydi beş kilosunu yoğurt yaptık gerisini ne yapsak diye düşünürken. Anne bir kısmını sütlaç yap dedi. Hem de ziyan olmaz bal torunuma yediririz. Geri kalanını da dolaba koyduk .Kızım yeni bir şey icat etmiş edasıyla sütler kaynayana kadar heyecanla sevincinden başından ayrılmadı, böylece sütleri değerlendirmiş olduk ziyan olmadan şükür. Yoksa komşulara çıkıp taze süt ister misiniz diye soracaktık, sormamıza gerek kalmadı. Tabii bu arada kızım komşulara da bulduğu sütçünün müjdesini verdi. Uzun zamandır doğal süt arıyorduk ve herkes de bundan haberdardı. Bir dahaki sefere onlar da ısmarlayacak. Herkesin evine taze süt girmiş olacak. Benim de çocukluk anılarım canlandı süt macerası sırasında, babaannem canlandı gözümün önünden filim şeridi gibi. Bu kadar heyecanlanmamızın sebebi doğal süt bulamayışımızdan kaynaklanıyor. Neyse yazıyı fazla uzattım galiba. Sütlaç bildiğimiz sütlaç,40 yıldır aynı tarifle hazırlarım, manevi annemin tarifidir,nişasta un kullanmam,tarifin özelliği önden pirinci suyla pişirirken,tahta kaşıkla pirinci döve döve nişastası çıkana kadar pişirmektir,manevi annem Nuriye Hanıma çok teşekkür ederim tarif için, daha önce siteye fırın sütlaç yazmıştım ama bir de sadesi bulunsun dedim. Pişirmek isteyenlere kolay gelsin.
Mektup Böreği
Merhabalar. Hazırlayıp pişirdiğim börek Şile’nin Ağva yöresine ait. Mektup böreğinin tarifini kız kardeşimden aldım. Kız kardeşimin kayınvalidesi kendisi yufkasını açıp pişiriyormuş. Kardeşim bana “abla sen hazır yufkayla da hazırlayabilirsin” dedi. Onlar pişirdikleri zaman severek yiyorlamış. Ben böreği beğendim. Damadım “börek biraz yavan olmuş, sivri biber, domates ve kırmızı biberle daha da lezzetli olabilir” dedi. Ayrıca yufka iki kat olduğu için böreği kalın buldular. Kızım da bulguru böreğe pek yakıştıramadı, sade olsa daha lezzetli olurdu diye önerdi. Olumsuz eleştirilere rağmen pişirmek isteyenlere bir alternatif diye siteye yazdım. Tek katlı yufkadan daha çıtır çıtır olur. Sıra geldi sizlerle paylaşmaya. Böreğin adını mektup şeklinde sardığım için mektup böreği koydum. Sizler de ister mektup şeklinde isterseniz de yufkayı tepsiye sererek yapabilirsiniz. Ben malzemesinde biraz değişiklik yaptım, baharat ve et kullandım. Orjinal tarifte et yoktu. Kardeşim Zekiye’ye de buradan tarif için teşekkür ediyorum, kayınvalidesine de selamlar. Bir de biraz kaşar eklenirse daha da lezzetli bir börek olur sanırım.
Portakallı Kup
Merhabalar bu tarifi de kızım hazırladı. Misafirlerine hazırladığı tatlıyı hem misafirler, hem de bizler severek yedik. Portakalların yavaş yavaş suyunun çekildiği şu günlerde, portakallar bitmeden mutlaka bu tatlıyı denemenizi tavsiye ederim. Hem hafif hem de lezzetli. Portakalın ve greyfurtun nahoş ekşimsi tadı muhallebiyle birleşince güzel lezzet oluşturuyor. Pişirecek olanlara kolay gelsin. Biz bir kısmını naneyle, bir kısmını fıstıkla süsledik.





