Merhabalar gününüz aydın olsun, sevdiklerinizle beraber sağlıklı, huzurlu güzel bir hafta geçirmenizi dileğiyle.
Hafta sonu damadım, kızım ve torunlarla birlikde saklı göle kahvaltıya gittik.
Şirin el değmemiş doğasıyla güzel bir mekan, kahvaltıdan sonra ormanın içinde kuş sesleri arasında yürüyüşe çıktık.
Torunum Mustafa Habibin değişiyle biz bu gün değişik macara yaşadık, anlıyacağınız doğanın içinde güzel bir gün geçirdik.
Konforu o kadar önemsemiyorsanız, doğal ortamda kahvaltı yapıp, arkasında dağlara doğru yolculuk için güzel bir yer
Nasılmı gidilir? derseniz, tarfik olmassa tem ota yolundan, hiç bir yere sapmadan Şile yolunu takip edip çok kolay varılıyor.
Beylikdüzünden yola çıkıp, tem yolundan, Fatih Sultan köprüsünden geçerek, Şile yolunu gösteren tabelalarını takip ettik, Şileye merkeze gelmeden ilk kavşakdan Ahmedli köyünün içinden geçerek mekana 1,5 saatte vardık, gelirken biraz trafiğe takıldık, ama yinede güzel bir gündü.Damadıma kızıma teşekkür ederim.
Saklı göl.
Yolda inekler, tavuklar, kedi, köpek, koyunlar, ormanın içinde kertenkele, kurbağa gördük, kelebeklerin rengine hayran kaldım, papatya sarısı ve beyaz, kahverengi kelebeklerin peşinden koşturdum ama resimlerini çekemedim, bir daki sefere inşallah çekebilirim.
Giderken rahat kıyafetlerle gidin, yürüyüş ayakabılarınızda buna keza ayağınızda olsun, bizim gibi öğlene kalırsanız, yanınızda şapkanız ve güneş gözlüklerinizi almayı unutmayın.
Gördüklerimin hepsini çemkemesemde bir kısmını çektim, iyi seyirler.
Yemek yenilen mekan, sadece kahvaltı yok, öğleden sonra balık, et mangal yiyebiliyorsun.
Kahvaltı menüsü.
Sahanda teryağlı yumurta ve patates kızartması, sonradan geldi.
Ördekler kıyıda güneşlenip gagalarıyla temizleniyor.
Kıyıda güneşlenip temizlendik, birazda yüzelim .
Ormana giden yolun köprüsü, tesisin hemen kenarında.
Orman yolu, istenirse tesisin aşağısından bu yola arabaylada çıkılıyor, biz yürümeyi tercih ettik.
Yol üzerinde sarmaşık çalılar ağacın gövdesini kaplamış.
Bem beyaz çiçekleriyle ağaç, adeta gelin gibi.
Ortası oyuk ilginç ağaç dikkatimi çekti, gövdem oyuk olsada ben dim dik ayakdayım der gibi meydan okuyor sanki.
Her yerde beyaz papatyalar, duvak gibi görünüyorlar.
Sarı papatyalar.
Çuha çiçeği.
Bu çiçeğin adını bilmiyorum,yaprakları yıldız gibi, yıldız çiçeği diyorum.
Kır sümbülü ve minik mine çiçekleride vardı, mor, mavi renkde onları çekmemişim şimdi fark ettim.
Bu yazılarıda okumak isterseniz tıklayınız.
Ablacım ne kadar çok özledim Şile’yi harika bir gezi olmuş,sevgiler…
Teşekkür ederim Deryacığım, tavsiye edrim İstanbula gelince mutlaka gitmelisin.
minede,çuha çiçeğinden ve papatyadan bolca toplayıp kurutun.çuha menapozal adet öncesi dönemde çok faydalı.mine çiçeği sakinleştirir.papatyayı söylememe gerek yok.ben de beklerim bu arada :bahceperim.blogspot.com .
Ne güzel yapmışsınız çiçeklere bayıldım. Beylikdüzünden çıkıyoruz deyince beylikdüzündemi oturuyorsunuz? ben orada oturuyorum o yüzden sordum:) sevgiler
Beylikdüzü ada kentde oturuyorum Sibel hanım, siz neresindesiniz.
Hoş geldin Safiye,ayrıca bizimle paylaştığın bilgiler için teşekkür ederim.Sevgiler.
ablacaığım ne güzel yazmışsın
ben şileliyim ama hiç haberim yoktu burdan süper bir yer kaç gündür açamıyordum yeni gördüm kaçırmışım:(
Kardeşim sizde gidin, mis gibi tertemiz köy havasında dere kenarında kahvaltı ediliyor, istenirse yürüyüş yapma imkanı var orman arasında.Öpüyorum hpinizi.