Merhabalar ne zamandır denemek istiyordum ıspanaklı pudingi,ıspanagın keki olurda niye pudingi olmasın hem de bir güzel oluyor içinde ıspanak olduğu anlaşılmıyor bile.Yiyen kişiye siz söylemesseniz anlamaz sorar ne var bunun içinde.Ben beğendim sizlerde hayal gücünüzü kullanıp beyaz yeşil veya limon,portakalla hazırlayacağınız muhallebiyle sarı yeşil olarak da sunum yapabilirsiniz.İçine kivi ve zencefil katım,kivi yerine avakado,ananasta olabilir tercih size kalmış.Bu şekilde pişirilip pastalarda orta dolgusunda renklendirilebilir,denemek tamamen doğaçlama olarak hazırladım pudingi bir daki sefere iki renkli pişireceğim.İçinde boya ve katkı maddesi yok çocuklara gönül rahatlığıyla hazırlayıp renkli renkli yedirebilirsiniz .Hazırlayacak olanlara şimdiden kolay gelsin.
Merhabalar cumanız berketli hafta sonunuz sağlıklı ,güzelliklerle dolsun inşallah.Bügün hamdolsun bilsisayarın başında yorulmadan oturabiliyorum,daha önce pişirdiğim arşivlerde kalmış bu tarifi bulunca hemen yayınladım,mantarı her yemekte kullanmayı seviyorum yer elmasında da kullandım memnun kaldım,bakalım sizlerde sevecekmisiniz.Başka bir yazımdada zeytinyağlısını paylaşacağım.
Merhabalar ma aile döndüğümden beri griple mücedele ediyoruz.Evde devamlı kaynattığım ıhlamur,kuşburnu,limon zerdeçal,zencefil çayı içmekten içim dışım ıhlamur çayı oldu.Eskiden mikroplar mülayim akıllı usluydular,geldikleri gibi çabucacık vucuttan atılıp usluca giderlerdi. Grip olduğumda ıhalmur çayını içerdim kat kat giyinip yatakta bir güzel terlerdim.İki gün sonra dimdik ayakta olurdum.Mikroplarda bir tuhaf reklamlardaki gibi canavarlaştılar grip virüsü bir kere gelmeye görsün geldimi gitmek bilmiyor,keçi gribi dedikleri doğru inatla vucuda yapışıyor,öksürmekten devamlı burnu lovoboda temizlemekten bitap düştüm.Önümüzde kağıt havluyla haşır neşir muhabbetteyiz. Alla şükürler ilçları içmeye başlayınca biraz daha iyiyim,ev dekiler de toparlamaya başladı kendini.Bilgisayar başında fazla oturamıyorum önceden hazırladığım bu yazıyı yayınlayıp çıkacağım, hastalık haberleriyle sizleri bunaltmayım , tarifime geçeyim.Hazırladığım bu krakerleri çocuklarınızın beslenmesine koyup gönül rahatlığıyla yedirebilirsiniz,büyüklerede atıştırmalık olarak veya çayla birlikte mükemmel gider.Çünkü içinde ne olduğundan emin olduğunuz bir tarif çokta lezzetli kıtır kıtır.Sadece peynir,su ve tereyağı var, hazırladığım tarifi deliciouse days .com dan aldım.
Merhabalar nihayet evime geri döndüm iki duyguyu bir arada yaşıyorum, sevdiklerimden ayrılmanın hüznü diğer tarafta kavuşmanın verdiği seviçle bir arada yaşamak bu olsa gerek.Ne yapalım iyi olsunlar sağlık olsunlarda bir tek sıkıntımız kavuşmak olsun ,onunda çaresi var çünkü,çok özlediğim zaman atlar tekrar giderim yine.Gelir gelmez bilgisayara çektiğim resimleri yükledim bu resimleride arasından bulup hemen hazırladım.Oğlumun çalışma yoğunluğundan kaldığım sürece torunumla ilgilendiğim için fazla bir yerlere gidemedim ama hava güzel olduğu zaman torunumu Denizlini şehir merkezindeki meşhur incili parkına götürdüm her gidişimizde bıkmadan sorduğu bu ne anne(henüz babanne diyemiyor kestirmeden anne diye sesleniyor)dediğinde her sorduğunda benden sorduğu şeyin cevabını alınca yüzündeki mutluluk ifadesini tasavur edemessiniz,ancak torunu olan yada küçük çocuğu olan ne demek istediğimi analar.Bir de annane demesini öğrenmiş kuzum beni göstererk bu annane diyor.Kızım ben annane değilim babanneyim deyince bilir kisi edasıyla sevimli sevimli ben annane olmadığını biliyorum ama babanne diyemiyorum hı hı diye kafa sallıyor.Torun sevgisi böyle tatlı bir şey her hareketini sevimli şirin geliyor yaptığı herşey içine mutluluk veriyor insanın hamdolsun rabbime iyiki varlar.İpeğim sen büyüdüğün zaman inşallah o günlerde gelir okumayı öğrenip, belki bu geçirdiğimiz günleri hatırlamayacaksın, belkide sana bahsettikleri zaman merak edip okursun benim gönlümde hatıra kalan tatlı anılar yazarken hüzünlensemde, umarım sen okurken seni gülümsetir.
Merhabalar gününüz aydın cumanız bereketli feyizli geçsin inşallah,yine Denizlide mis gibi bahar havasında hafta sonuna girdik,bulunduğumuz evin arka bahçesindeki ağaçlardan gelen kuş cıvıltıları,güzel günün müjdelelercesine ötüyorlar,ne çabuk hafta sonu oldu günler adeta koşarcasına geçiyor,ben Denizliye geleli bir ayı geçti,artık bundan sonraki yazılarıma nasip olursa İstambulda devam edeceğim.Yazımı yazarken sabahın ilk saatleri sokak lambalarının ışıkları henüz daha sönmedi ,bahar havasının güzelleliklerini kaçırmamak için yürüşe çıkmalıyım bügün mutlaka diye kendime söz veriyorum yazıma başlıyorum.Daha önceki yazımı okuduysanız hatırlayacaksınız taze afyon yaprağı (bir adıda afıyan) böreğini pişirdiğimi ve paylaşacağımı yazmıştım.Böreğide salatası kadar lezzetli oldu herkese tavsiye ederim.Ben genelde böreklere fındık yağı veya tereyağı kullanırım, bu seferki denememde halis sızma zeytinyağı kullandım sonuç mükemmel oldu.Zeytinyağıda böreğe halis kokusuyla lezzet kattı.Aşağıdaki malzemeler 3 yufka için kullandım isterseniz yufka sayısına göre orantılı malzemeleri artırabilirsiniz.Torunum ara öğünde ve kahvaltıda iştahla yedi,normelde peyniri ağzına sürmüyor böreğin içinde anlamadı.Sarımsağı sevmiyorsanız taze soğanda yakışır tavsiye ederim.Bir daha pişirimsem içine ince ince patates soteleyip ilave edeceğim eminim patateste böreği lezzetlendirecektir.başka bir yazımda da kavurmasını paylaşacağım şimdilik bu kadar pişirecek olanlara kolay gelsin.İstanbulda kavuşmak dileğiyle herkese güzel bir hata sonu tatili diliyorum sevgiler.
