Bu seferki kek maceramız hayal kırıklığıyla başladı. Neyse azimle sonucunu tatlıya bağladık. Resimde gördüğünüz ikinci kekin resmi. İlk yaptığım keki, bana göre gayet güzelce pişirdim, resimlerini çektim, tarifini yazdım, tam siteye koyacağız, kızım “anne bu resimler olmamış, siteye konulmaz, flaş üstüne patlamış çok kötü görünüyor” dedi. Tabii biz bu arada kekleri yeyip bitirdik. Tekrar mutfağa girdim malzemeleri hazırladım yapmaya koyuldum. Herşey güzel yolunda gidiyor, tam fırına attım başında bekliyorum, birden tezgahın üstünde ne gördüm dersiniz. Sucuklar! Kekin içine koymayı unutmuşum! Neyse onu telafi ederim diye keki pişirdim. Keki fırından çıkardım, biraz acele ettim galiba kek tam soğumamıştı, çıkartırken dibi kaldı kalıpta! İşte resimde gördüğünüz gazi olmuş yarım kek, tadı güzel oldu ama kendisi gazi oldu. Artık olan oldu. Üstüne de unuttuğum sucukları kızartıp dizdim, ortasını da maydanoz, naneyle kamufle ettim. Geçmiş olsun her zaman güzel sonuç alınmıyor. Tuzlu kek macaremızı olumlu sonuçlandırdık çok şükür. Kızım resmi hazırlarken keki bir yandan yedi, bir yandan da “anne hiç üzülme şahane bir kek olmuş” diye moral verdi.Gördüğünüz resmi kızıma çektirdim. Etkinliğe yolladığımız tarifte mahlep, pul biber yazmayı unutmuşum. Sitedeki yazıya da sonradan ekledim. Bugün benim unutkanlık günüm herhalde, eksiklik için buradan okuyacak olanlardan özür dilerim.
