Merhabalar cumanız feyizli, bereketli ,gününüz aydın,hafta sonunuz güzelliklerle dolsun inşallah.Blog yazarı olarak bu yazıyı yazmayı kendime sorumlu hissetim,benim yaşadığım ve uygulamaya çalıştığım olayı sizlerle paylaşmak. Artık bir çok kişi gibi geri kazanım konusunda epey yol kat ettiğimi düşünüyorum. Etrafimdaki kişilere de bunu aşılamaya çalışıyorum. Herkesin de sevdiklerini ve tanıdıkları kişileri bilinçlendirmesini tavsiye ederim. Aman ne olacak bir kağıt veya bir cam şişe parçası, bununla mı kalkınacak ülkemiz,dünyayı bizmi kurtaracağız deyip geçmeyelim lütfen. Lavaboya dökülen yağların çevremize getirdiği zararların bir çoğumuz farkındayız. Bundan yaklaşık 2 yıl önce çevre günüydü, ben de televizyonu açmış zaplarken TRT’ de çevre günüyle ilgili konuşulduğunu görünce dikkatimi çekmişti. Lavaboya dökülen yağların denizlerimizi ne kadar kirlettiğinden bahsediyordu uzman kişi, adını unuttum kenara kaydetmemişim. Dökülen 1 litre bitkisel atık yağın 1 milyon litre suyu kirlettiğini, balıkların ve denizin altında bulunan canlıların oksijenini azaltığını ve ölümüne yol açtığını, bir çok balığın önlem alınmazsa neslinin tükeneceğini söyledi. Ben de pür dikkat program sonuna kadar dinledim. Program bitmeden telefon numaraları verdiler, verdikleri numaraları not defterime bir gün lazım olur diye kaydettim.
Neyse lafı uzatmayayım, o gün bu gündür biriktirdiğim atık yağlarını pet şişeye doldurdum, 5 litre olunca kenara kaydettiğim telofonu arayıp, elimde 5 litrelik atık yağ olduğunu söyledim. Sağ olsunlar yardımcı oldular, bir hafta içinde gelir alırız dediler ve dedikleri gibi gelip aldılar. O kadar huzurluyum ki hem ülkeme faydalı olacak bir işe sebep oldum, hem de bizler yaşlandık bazı şeyleri yeterince gördük, ama bundan sonra torunlarımın da benim gördüğüm balıkları, denizden çıkan güzellikleri görmesini istiyorum.Şimdi diyeceksinizki sadece onlarmı dünyamızı kirleten,daha bir çokları var kimyasal atıklar,çamaşırda kullandığımız yumuşatıcılar,içinde güçlü kimyasal temizleyici olan detercanlar vesayire saymakla bitmez.Zararın neresinden dönersek kardır deyimiyle yola çıkarak küçük çaptada olsa yapabileceğimizden başlayabiliriz.
Söylemeyi unuttum kardeşim Nuri nin gittiği seminerinde,öğrendiklerini bizlere anlatınca 4 senedir çamaşırlarda yumuşatıcıda kullanmıyorum, eskiden yumuşatıcımı vardı çamaşırlarımızı yumuşatan,o seminerin konusuda yine çevreyle ilgili, yumuşatıcının denizlere verdiği zararları konu almışlar.
Umarım benim sayfamı ziyaret eden okuyucularım da benim gibi duyarlı olurlar, çevrelerinde varsa bilmeyenleri uyarırlar. İnanın lavaboya dökülen yağları denizden temizlemek daha zor,hatta imkassız gibi birşey!yapacağımız basit bir işlem kullanılan yağı pet şişeye boşaltmak, maliyetiz zahmetsiz,üstelikte bize hiç bir külfeti yok,geri dönüşümünde kazancımız daha çok olacak işlem.Evde fazla kızartma yapmadığım için ancak 2 senede 5 litre biriktirebildim. Sadece sıvı yağ almıyorlar, katı yağları da birlikte alıyorlar. Evimizde sadece yağ değil en ufak kağıt parçasını da mutfakta bulunan kağıt kovama atıyorum, dolunca kağıt toplama kutularına boşaltıyorum. Bu alışkanlığımı da kızımdan edindim. İlk zamanlar biraz söyleniyordum, evi çöpe çevirdik diye. Topladığımız kağıt parçalarının ormanların katledilmesine engel olduğunun farkına varınca, kızımın ne kadar haklı olduğunu anladım.Kesilmekten kurtarılan ağaçların bize yağmur,rahmet,bereket olarak geri döndüğünü düşününce daha da huzurlu oluyorum. Ben de artık kağıtların toplamasına bizzat yardımcı oluyorum,kovamızda biriken kağıtla birlikte,cam ve plastik pet şişelerden oluşuyor. Bu konuda artık belediyeler de halkı yönlendirmek için epey çaba sarfediyorlar. Her sokakta atık kumbarası bulunmakta, bu da beni mennun ediyor. İnsanlarımızın bilinçlendiğini görünce çok hoşuma gidiyor.
Artık internetten de bulabileceğimiz alo atık hattı numaralarını ben de buradan verip, bir nebze olsun katkım olsun istiyorum. İstanbul’un hangi bölgesinde olursanız olun, uzak yakın demeden gelip alıyorlar. Broşürdeki sloganları da “sakın dökmeyin” başlığı altında .Bu konu hakkında daha çok bilgi edinmek istiyorsanız burayı tıklayınız.
Alo Atık Hattı:444 28 25 arıyoruz kapınıza kadar gelip atık yağları alıyorlar. Geldiklerinde bana da bir broşür bıraktılar. Broşürde bitkisel ve hayvansal atık yağlardan yenilenebilir enerji ile 4,6 mhv’lık enerji üretilebiliyormuş.
Türkiye doğal hayatı Koruma Vakfı’nın da desteklediği projeye biz de destek olalım. Haydi hep birlikte el ele, hepimizin bir katkısı olduğu dünya için elimizden geleni yapalım. Gelecekte çocuklarımıza, torunlarımıza ormanların çok olduğu, balıkların neslinin tükenmediği, tertemiz denizlerle dolu, temiz bir dünya ve ülke bırakalım.Sizlerinde varsa yapabildiğiniz çevreyle ilgili geri dönüşüm hareketleriniz örnek olması açısından yorum bırakarak bizlerle paylaşabilirsiniz.Herkese sağlıklı mutlu huzurlu günler diliyorum