Kuzu Kulağı Çorbası

 

Kuzu Kulağı Çorbası

Merhabalar her kesin geçmiş Mihraç kandilini kutlarım.Bu tarifide yine sofra dergisinin temmuz sayısından aldım.Hazırlayıp pişirdim bizler beğendik tadı hoşumuza gitti.Tadı yoğurt çorbasını andırıyor kuzu kulağının mahoş ekşimsi tadı çorbaya ayrı bir lezzet katıyor.Çocukken Ümraniyede oturuyorduk evimizin kocaman bahçesi vardı. Bahçenin bir kenarında tavuk beslenirdi bir bölümünde sebze ekerdi annem.Bahçemizde dut ,kiraz, incir , elma ağacı vardı tazı gibi ağaçlara tırmanırdık.Yaz geldiği zaman ıhlamurun, hanımelinin kokusu mahallenin başından sizi mest ediyordu.Sadece bizim bahçede yoktu bu saydıklarım herkesin bahçesinde vardı.Kokuları bugün gibi sanki burnumda tütüyor. O zaman oturduğumuz mahalle belediye tarafından istimlak olup şimdilerde yerinde spor kompleksi oldu etrafımız tarlaydı alabildiğine çimenlik vardı evlerde bu kadar mantar gibi üst üste değildi akşama kadar kırlarda koşturuyorduk nekadar mutlu günlermiş o günler kırlarda envaye çeşit çiçekler açardı ilk baharda mantar toplar çiğ olarak meyve gibi yerdik yazıyı okuyunca nası yani diyenleriniz olcaktır evet yanlış okumadınız mantarı toplar üstünün zarını soyar elimizle meyve gibi yerdik özellikle benim çok hoşuma giderdi hala mantarı çiğ yemeyi çok severim eski günlerden kalma alışkanlık. Ah o günler şu anda ne çiçeklerden eser nede mantarlar bitiyor.Binalardan doğanın florası bozulduğu için çiçeklerden mantarlardan eser yok. Geleceğim konuya evet komşumuzun kızı arkadaşım Mineyle kuzu kulağı, hindibağı toplar evcilik oynadık bahçemizde bir birimize misafir giderdik gizlice evden aldığımız zeytinyağı , tuz la topladığımız hindibağı, kuzukulağını salata yapar misafir gittiğimizde bir birimize ikram ederdik. Dergide kuzu kulağını görünce bu çorbayı mutlaka pişirmeliyim dedim eski çocukluk günlerim canlandı gözümde içim bir tuaf oldu zamanla arkadaşım taşındı bağımız koptu şimdilerde yaşıyorsa Allah selamet versin ilk okula beraber ellele tutuşur oynaya güle giderdik.Çocukluk ne güzel her şey toz pembe geliyor insana.Acaba arkadaşım o günleri hatırlıyormudur diye zaman zaman merak ediyorum.Pişirmek isteyen meraklısına işte tarif.

Kuzu Kulağı Çorbası yazısına devam et

Karalahana Diblesi

Karalahana Diblesi

Merhabalar daha önceki yazılarımı okuduysanız karalahana diblesinden bahsetmiştim hazırlayınca siteye yazacağımı yazmıştım hafta sonu hazıladım sıra geldi yazmaya.Bizim oralarda dibleye piştikten sonra tereyağını kızdırıp kırmızı biber ekerler diblenin üstüne gezdirirler.

Ben öyle yapmadım havalar sıcak olduğından soğuk yemek olarak yensin diye zeytinyağını pişerken kullandım.Yanınada karpuz ve yoğurtla servis yapabilirsiniz.Doyurucu ekmek yedirmeyen yemek.İlk defa pişirecekseniz lahanayı haşlayıpta pişirin eyer karadenizli değilseniz lahananın haşlanmamış buruk tadını sevmeyebilirsiniz.Bizim buruk tat hoşumuza gidiyor çünkü yazdığım şekilde pişiriyordu büyüklerimiz.

Herkesin damak tadı ve beğenisi alıştığı tadlara göre değişebiliyor kızımla ben severek yedik kızımda karalahana diblesini çok sever fakat damadımın alışık olmadığı lezzet olduğu için sevmedi.Halbuki her şeyi severek yer böylesini sevmedi.

Haşlayarak yapılırsa buruk tadı olmuyor, ben dibleli yemeğini, mevsimine göre bütün sebzelerle pişiriyorum, severek yiyoruz.

Karalahana Diblesi yazısına devam et

Dut Yaprağı Sarması

 

Merhabalar daha önceki yazımda Sofra Dergisinin temuz sayısında çok güzel tarifler olduğundan bahsetmiştim yazdığım tarifide ordan aldım.Hafta sonu Maltepede oturan aile dostumuzu Ahmet abimiz hanımı Meryem yengemizi ziyarete gittik.

Meryem yengemiz bahçeye kara lahana ektiğinden bahsetti.Bende karalahana istedim .Kuzuşumu da alıp bahçeye lahana toplamaya indik lahanaları toplarken dut ağacını gördüm Hemen heyecanla atladım dut ağacının yapraklarındanda isterim Meryem yengemiz sağolsun tabi toplaya bilirsin dedi, körpecik yapraklar ağaçtan topladım eve gelince ertesi günü hemen sarmayı hazırladım.Karalahanadanda dible yapıp fırsat bulduğum zaman siteye yazacağım.Sarmalar harika oldu iyikide denemişim evdekilierinde hoşuna gitti, mutfağımıza yeni bir sarma daha girmiş oldu.Bu yemeği hazırlayan dergiye yazan Gülşen Yılmaz hanımada burdan teşekkür ediyorum.Dutun kendisinin şifa olduğu gibi yaprağınında şifa olduğunu yazmışlar.

Dut Yaprağı Sarması yazısına devam et

Otlu Peynir Lor Mezesi

Otlu Kahvaltı Mezesi

Merhabalar kahvaltıta severek hazırladığım reyhan naneli peyniri sizin de seveceğinizi umarım.Kahvaltı sofranızda değişik lezzet tatmak istiyorsanız tavsiye ederim.İstediğiniz otlardanda ekleye bilirsiniz.Peynir başlı başına zaten sevilerek yenen yiyeceklerden içine birde otlar baharat girince dahada yenecek hale geliyor.Belki peyniri sade olarak sevenler mutlaka vardır.Böyleside güzel oluyor.Hazırlanışıda kolay içine konulan otlarda sadece pazarlarda değil marketlerde satılıyor artık kolayca temin edebiliyoruz.Bu tarifi  rahmetli dünürüm Yücel Hanım da yemiştim biraz değişiklik yaptım.Orda yediğim lor peyniri çörek otu ve zeytin yağlıydı.Ben peynir pul biber otların yakışacağını düşünerek böyle hazırladım.Fikrimde yanılmamışım dahada lezzetli oldu.Teşekkür ederim Yücel Hanım tarif için,mekanın cennet olsun, ruhun şad olsun.

Otlu Peynir Lor Mezesi yazısına devam et

Ev Yapımı Doğal Vişne Şerbeti

Ev Yapımı Doğal Vişne Şerbeti

Merhabalar havalar çok sıcak olduğundan yağlı yemekler yerine günlüğe daha hafif yemekler yazıyorum.Ağır yemek yapmak hiç canım istemiyor.Bu yazımda da yine içimizi serinletecek doğal meyve suyu hazırladım.Yazın genelde zeytin yağlılar hazırlıyorum yemesi daha hafif ve sağlıklı.Yaptığım zeytin yağlıların hemen hemen çoğu sitede var.Onun için içimizi serinletecek vişne suyuyla buradayım.Yapımı kolay gayette sağlıklı meraklısına fikir olur belki.

Ev Yapımı Doğal Vişne Şerbeti yazısına devam et